17 Temmuz 2008 Perşembe

KÖPEK BAKIMI " KÖPEK VE YÜZME EGZERSİZLERİ "

Dostunuzla Denizde Eğlenin!
Neredeyse tüm köpeklerin suya bayılmalarının ortak bir nedeni var. Sıcak yaz günlerinde, biz sahip olduğumuz binlerce ter bezi ile terleyerek serinlerken, sevimli dostlarımız ancak dillerini dışarı çıkarıp, hızla nefes alarak vücut ısılarını düşürebilir. Yani, suya girerek daha kolay serinler ve rahatlarlar. Dostlarımızın birçoğunun bu su aşkı, genlerinde saklıdır. Bildiğiniz gibi, bazı ırklar eskiden bazı görevler için yetiştiriliyordu. Newfounland köpeği, 18. yüzyılda balıkçılarla birlikte denize açılırdı ve yanlışlıkla denize düşen balıkları tekneye çıkarırdı. Golden ve Labrador gibi Retriever ırkları da suya düşen avları avcıya getirmek için yetiştirilmişti. Tabi ki, bu köpekler yüzen bir topu sahibine getirmek için günümüzde de seve seve suya atlar. Bazı köpek ırkları suya yatkın olsa bile, aslında Chihuahua’dan Danua’ya kadar tüm köpekler sudan hoşlanır. Çünkü suyu dostlarımız için keyifli kılan, herhangi bir ırkın yatkınlığı değil, onların suda yaşadığı eğlencedir. Su Bana İyi Gelir Su ayrıca çok da yararlıdır. Tabi ki, kalp hastalığı ve epilepsi gibi ağır bir rahatsızlığı olan köpekler suya girmemelidir. Ancak, kalça displazisi olan dostlarımız için sudaki eğlence, eklemleri fazla zorlamadığı için son derece yararlıdır. Sağlıklı köpekler için de sudaki hareketler faydalıdır. Çünkü su vücut ağırlığını kat kat hafifletir, omurga kemikleri ve eklemler uygulanan baskıyı azaltır. Dostlarımız, yüzerken suyun direncini kırmak zorunda oldukları için, düzenli yüzdüklerinde kasları daha hızlı ve iyi gelişir. Ayrıca, dostunuz suda eğlenirken vücudu stres azaltan hormonlar salgılar. Dikkat Et, Sahip! Dostunuz denize dalmadan önce, dört patili arkadaşınızın temel emirleri iyi bildiğinden emin olmalısınız. Yani, suda yüzerken çağırdığınızda hemen karaya gelmesi gerekir. Aksi takdirde başka yüzücüleri veya tekneleri merak edip onlara doğru gider ve bu şekilde, hem başka kişileri hem de kendisini tehlikeye atar. Suya afacanınızla birlikte girmeyi düşünüyorsanız, yanınızda bir kişinin daha olmasında fayda var. Çünkü panikleyen köpekler, patileriyle sahiplerinin omuzlarına çıkmaya çalışır. Böyle bir durumda, yanınızda size yardım edebilecek bir kişi yoksa ne kadar iyi bir yüzücü olursanız olun, boğulma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilirsiniz. Sadık dostunuzla suda eğlenirken, onun yorulup yorulmadığına da dikkat etmelisiniz. Köpekler, son güçlerini harcayana dek eğlenmeye devam ettikleri için, bunu fark etmek oldukça zordur. Size bu konuda önemli bir ipucu verelim. Dostunuzun kalçaları su seviyesinin altına düştüğünde, bu onun artık çok yorulduğunun, bir göstergesidir. Böyle bir durumda, onu hemen sudan çıkartmalısınız. Ben Sudan Korkarım Keşke öyle olsaydı, keşke benimki de suya girseydi” diyorsanız, üzülmeyin. Bu eğlenceden ne siz ne de dostunuz mahrum kalmak zorundadır. Dostunuz şimdiye kadar hiç suya girmemiş olabilir, belki sürekli yıkandığı için sudan çekiniyordur, belki de yavruyken başından suyla ilgili kötü bir olay geçmiştir. Dostlarımızın sudan korkmasının nedenlerini, çoğu zaman kesin olarak bilemeyiz. Ama neden ne olursa olsun, dostunuzu suya alıştırabilirsiniz. Tabi ki yavaşça ve sabırla… Ona baskı uygulamak veya onu zorlamak, yapacağınız en yanlış şey olacaktır. Onu kucağınıza alarak denize girmek ya da göle atmak ise sadece aranızdaki güven bağını zedeler. Bu yöntemlere sakın başvurmayın! Dostunuz suya zamanla güven duymalı. Peki, bunu nasıl yapabilirsiniz? Bu aslında çok da zor değil. Kendinizi onun yerine koyun ve ürkekliğine karşı çok anlayışlı olun. Dostunuz suya girmek için cesaret bulamıyorsa hissettiğiniz hayal kırıklığı ya da öfkenizi de ona asla hissettirmeyin. Siz, onun her olumlu yaklaşımı için onu bolca övün, her ürkek hareketi görmezden gelin. Dostunuz suyla ilgili sizden sadece pozitif hisleri almalı. Ürktüğü anda onunla ilgilenmeniz ona sadece korkmakla doğru yaptığını düşündürecektir. Siz adım adım ilerleyin. İlk başta onunla deniz ya da göl kenarında sadece oynayın. Patileri suya hiç değmesin. Ayrıca siz, iyi bir sürü başı gibi ona örnek olun. Yazın çıplak ayaklarla ya da baharda su geçirmez ayakkabılarla, siz sık sık suya girin ve orada keyifli zaman geçiriyormuş gibi yapın. Suyun, deniz olması gerekli değil. Küçük bir dere veya büyük bir yağmur birikintisi de olur. Dostunuz, sizin sudan zevk aldığınızı, rahat ve stressiz olduğunuzu gördüğünde suya karşı daha fazla güven duyacaktır. Etrafta az kişinin olması faydalı olacaktır, çünkü dostunuzun dikkati bu şekilde daha az dağılacaktır. Eğer dört patili arkadaşınız top gibi bir nesneyi size geri getirmekten zevk alıyorsa bu oyunu su kenarında oynayın. Topu, ilk başta sudan uzak bir yere atın ve onu her seferinde suya biraz daha yaklaştırın. En sonunda topu öyle atın ki, dostunuz onu ancak pati uçlarıyla suya girecek şekilde alabilsin. Aynısını mama izi döşeyerek de yapabilirsiniz. Püf noktası daima aynıdır; dostunuzu yavaşça suya yakınlaştırıp alıştırın ve dostunuzun en fazla zevk aldığı anda “antrenman”a son verin. Beni Kimse Tutamaz! Dostunuz artık suya girdiğinde, sudaki ilk eğlenceniz için bir tatlı su kaynağını seçin. Bir der bunu için mükemmel bir seçenek olacaktır. Çünkü dostunuz hem denizin akıntılarına ve dalgalarına henüz alışık değil hem de tuzlu su yutup kusabilir. Ve bu kötü tecrübe onun sudan yeniden korkmasına neden olabilir. İlk seferlerde kurulama prosedüründen de vazgeçin. Dostunuz sudaki eğlenceye iyice alışmalı ki, ardından gelen kurulama “eziyetine” katlanma isteği olsun. Kurulama ancak ileri seviyedeki su dostlarımız içindir. Siz dostunuzun eve kadar kirli dolaşmasına şimdilik göz yumun. Neticede, sevimli dostunuzun sizinle birlikte keyifli zamanlar geçirmesi temizlikten kat kat önemlidir, değil mi?
Regina RÖTTEN/Zoolistan/Temmuz 2007

Hiç yorum yok: